Sendikaların üye sayları netleşti. Eğitim Bir Sen, genel yetkili sendika olarak, değişen siyasi dengelere, ağır ekonomik şartlara ve bütün yıpratma faaliyetlerine rağmen istikrarlı büyümesini sürdürüyor. Hem yetkiyi koruyor, hem kazandırıyor hem de büyümeye devam ediyor. Her sendika kendi muhasebesini yapıyordur mutlaka. Küçülenler neden küçüldüğünü, büyüyenlerse neden daha çok büyüyemediklerinin hesabını yaparak gelecek yıla yeni stratejiler geliştirerek hazırlıklar yapılacaktır. Eğitim Bir Sen’in büyüme hikâyesini ele alacak olursak, öncelikle diğer hiçbir sendika yöneticisine yapılmayanların Eğitim Bir Sen yöneticilerine, özellikle Genel Başkan Ali Yalçın’a nasıl yapıldığını görmeliyiz. Hem de geçmişte en çok iyiliği dokunan bir şube müdürü arkadaşı tarafından yapılanlar ibret vesikası olarak tarihe kaydoluyor. Eğitim Bir Sen’in başarı tablosu Paraf Yıldırım’a kapak olsun. Belki utanır da benim yazdıklarıma, attığım iftiralara ve yaptığım çarpıtma ve karalamalara kimse inanmıyor, sendika küçüleceğine büyüyor da büyüyor diyerek tövbe eder. Zira yaklaşık dört yıldır, bozuk plak gibi aynı iftira ve karalamaları paçavra gibi yazmaktan bıkmadı, utanmadı ve sıkılmadı. Defalarca uyardık, irili ufaklı sayıları yüzlerle ifade edilen sendika arasında bir benzeri çıkmadı. Kimse bir koltuk uğruna bu kadar basitleşmedi. Devletin önemli bir makamı olan şube müdürlüğü makamında oturan bir kimsenin bu kadar cürmü işlediği daha görülmedi. Normal bir işlem olan kooperatif faaliyetleri, bu sonradan görme anlayışa göre yanlış ve hukuksuzmuş. İnsan şöyle bir bakar etrafa ne oluyor, kim ne yapıyor diye. Kooperatiften yararlanan veya yararlanmayan hiçbir sendika üyesi şikayetçi değil tam aksine memnun, teşekkür ediyorlar. Ancak Paraf Yıldırım rahatsız, neden peki? Çok açık, kendisini düz bir öğretmenken, ortada bir sınav puanı vs. yokken, önce okul müdürü, sonra şube müdürü yapan sendika, ilçe milli eğitim müdürü yapamadı. Hikâye bu kadar. Utanma duygusu insanlara has bir duygudur. Bu duygu ortadan kalkınca geriye sadece cisim kalır. Paraf Yıldırım da İstanbul’da artık bir cisim olarak her gün sataşacağı birilerini arıyor. Saldırıyor da saldırıyor. Umarım Eğitim Bir Sen’in büyüme tablosu, utanmaz arlanmaz yüzlere atılan okkalı bir tokat gibi etki eder de Paraf Yıldırım gibiler dersini alır. Yoksa hem dünyada hem de ahirette ödenemeyecek bir vebalin sayfaları kabarıyor. Kul hakkı ödenmeden cennet yüzü görülmeyecek, hatırlatalım. A. Tanıl KARAKUŞ Eğitimci Yazar